14 Aralık 2014 Pazar

Nasyonalizm

-          Nasyonalizm  veya milliyetçilik akımının esası milli bağımsızlıktır.Nasyonalizm başka devletlerin hegemonyasında yaşayan milletlerin  bağımsızlıklarını kazanmaları ve kendi bağımsız devletlerini kurma çabalarıdır.Bu hareket de Fransız İhtilalı’nın sonucu çıkan bir akımdır.Nasyonalizm bir bakıma kişi hürriyetinin milletlere de uygulanmasıdır,kişinin sahip olduğu hak ve hürriyetler milletler için de geçerlidir.Milliyetçilik hareketinin ortaya çıkmasında İhtilal Fransasının önemli bir rolü olmuştur.Napolyon Avrupa’nın büyük devletleri ile savaşırken girdiği topraklardaki milletleri bağlı oldukları devletlere karşı ayaklandırmış ve Fransa’nın bu milletlere hürriyet getirdiğini söylemiştir.Ancak Avrupa devletleri 1815 Viyana Kongresinde  Avrupa haritasını kendi çıkarlarına göre düzenlemişlerdi.Bu durum sonucunda bazı milletler parçalanmış bu parçalar farklı devletlerin sınırları içine girmişti.Örneğin Polonya toprakları Prusya,Avusturya ve Rusya arasında paylaştırıldı ve  Polonyalıların büyük bir kısmı Rusya’nın hegemonyası altına girmişti.Halbuki Napolyon Varşova Büyük Dukalığı adı ile bağımsız bir Polonya devleti kurmuştu ve Polonyalılar bağımsızlığın tadın almışlardı.Şimdi ise Viyana Kongresi ile başka devletlerin boyunduruğu altına girmişlerdi.Nasyonalizm hareketinde Osmanlı Devleti de etkilenmişti,Osmanlı egemenliği altında yaşayan pek çok millet (Sırplar,Arnavutlar,Bulgarlar gibi) bağımsız birer devlet olarak Osmanlı’dan kopmuştur.1815’den sonra  nasyonalizm akımının en önemli meselesi Alman ve İtalyan milli birliği olmuştur.Viyana Kongresinde  Avusturya sınırları içinde çeşitli milletler bulunduğu için Fransız İhtilalı’nın getirdiği milliyetçilik akımına şiddetle karşı durmuştur.Avusturya içerisindeki milletlerin ayaklanması demek Avusturya’nın yok olması demekti ve onlar bunu biliyorlardı.Zaten I.Dünya savaşı sonrasında sınırları içerisindeki milletler bağımsızlıklarını kazanmışlardı aynı durum Osmanlı için de geçerli olmuştur.                                                   Almanya ve İtalya’nın  milli birliklerini kurma ihtimali Avusturya açısında  oldukça korkutucu bir durumdu,bu durum Avusturya içerisindeki milletleri etkileyeceği gibi Avusturya’nın batısında ve güneyinde iki güçlü devletin bulunması  bu devletin Avrupa’daki durumunu zayıflatırdı.Avusturya böyle bir durumda kalmamak için Viyana Kongresinde hem Almanya’yı hem de İtalya’yı dağınık tutmaya çalıştı.Avusturya İtalya ve Almanya prensliklerini kontrol altında tutmak için prensliklerin başına kendi İmparator ailesinden prensleri atadı.Böylece onları kontrol altında tutabiliyordu.Ama bu devletlerin bağımsızlık istekleri Avusturya’yı zor duruma soktu 1848 senesinde hürriyet için ayaklanan Macar halkından sonra Alman milli birliğinin kurulması hareketleri başladı ve Prusya’yı lider seçtiler.Avusturya’nın sert tepkisi ile karşılaşan Prusya yeterince güçlü olmadığından geri çekilmek zorunda kaldı.Alman birliği teşebbüsü neticesiz kaldı.İtalya’da da Piyemonte’nin giriştiği bağımsızlık mücadelesi sonuçsuz kalmıştı,Piyemonte güçlenmeden Avusturyayı alt edemeyeceğini anlayınca güçlü devletlerle ittifak yaparak (Kırım savaşında Fransa ve İngiltere’nin yanında yer aldı) Avusturya’ya savaş açarak onu yenilgiye uğrattı.Bu zafer sonrasında diğer İtalyan devletleri de Piyemonte’ye katılarak İtalyan milli birliğini kurdular.İtalyan milli birliğini Alman milli birliği takip etmiştir.Alman birliği Prusya’nın ve onun başkanı Bismarck’ın eseri olmuştur.İtalya ve Almanya milli birlikleri Avrupa’da nasyonalizm akımının çok büyük bir etkisiyle olmuştur.Milliyetler meselesi bu aşamada tamamen çözülmemiş birinci dünya savaşı sonrasında bile bu mesele tartışılmaya ve sorun olmaya devam etmiştir.Ancak Almanya’nın milli birliğini kurması onu Avrupa’da  1871’den itibaren  kuvvetli konumuna getirmiş ve milletlerarası münasebette Almanya etrafında şekillenmeye başlayan bir gelişme meydana gelmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder