-
Nasyonalizm
veya milliyetçilik akımının esası milli bağımsızlıktır.Nasyonalizm başka
devletlerin hegemonyasında yaşayan milletlerin
bağımsızlıklarını kazanmaları ve kendi bağımsız devletlerini kurma
çabalarıdır.Bu hareket de Fransız İhtilalı’nın sonucu çıkan bir
akımdır.Nasyonalizm bir bakıma kişi hürriyetinin milletlere de
uygulanmasıdır,kişinin sahip olduğu hak ve hürriyetler milletler için de
geçerlidir.Milliyetçilik hareketinin ortaya çıkmasında İhtilal Fransasının
önemli bir rolü olmuştur.Napolyon Avrupa’nın büyük devletleri ile savaşırken
girdiği topraklardaki milletleri bağlı oldukları devletlere karşı ayaklandırmış
ve Fransa’nın bu milletlere hürriyet getirdiğini söylemiştir.Ancak Avrupa
devletleri 1815 Viyana Kongresinde
Avrupa haritasını kendi çıkarlarına göre düzenlemişlerdi.Bu durum
sonucunda bazı milletler parçalanmış bu parçalar farklı devletlerin sınırları
içine girmişti.Örneğin Polonya toprakları Prusya,Avusturya ve Rusya arasında
paylaştırıldı ve Polonyalıların büyük
bir kısmı Rusya’nın hegemonyası altına girmişti.Halbuki Napolyon Varşova Büyük
Dukalığı adı ile bağımsız bir Polonya devleti kurmuştu ve Polonyalılar
bağımsızlığın tadın almışlardı.Şimdi ise Viyana Kongresi ile başka devletlerin
boyunduruğu altına girmişlerdi.Nasyonalizm hareketinde Osmanlı Devleti de
etkilenmişti,Osmanlı egemenliği altında yaşayan pek çok millet
(Sırplar,Arnavutlar,Bulgarlar gibi) bağımsız birer devlet olarak Osmanlı’dan
kopmuştur.1815’den sonra nasyonalizm
akımının en önemli meselesi Alman ve İtalyan milli birliği olmuştur.Viyana
Kongresinde Avusturya sınırları içinde
çeşitli milletler bulunduğu için Fransız İhtilalı’nın getirdiği milliyetçilik
akımına şiddetle karşı durmuştur.Avusturya içerisindeki milletlerin ayaklanması
demek Avusturya’nın yok olması demekti ve onlar bunu biliyorlardı.Zaten I.Dünya
savaşı sonrasında sınırları içerisindeki milletler bağımsızlıklarını
kazanmışlardı aynı durum Osmanlı için de geçerli olmuştur.
Almanya ve İtalya’nın milli
birliklerini kurma ihtimali Avusturya açısında
oldukça korkutucu bir durumdu,bu durum Avusturya içerisindeki milletleri
etkileyeceği gibi Avusturya’nın batısında ve güneyinde iki güçlü devletin
bulunması bu devletin Avrupa’daki
durumunu zayıflatırdı.Avusturya böyle bir durumda kalmamak için Viyana
Kongresinde hem Almanya’yı hem de İtalya’yı dağınık tutmaya çalıştı.Avusturya
İtalya ve Almanya prensliklerini kontrol altında tutmak için prensliklerin
başına kendi İmparator ailesinden prensleri atadı.Böylece onları kontrol
altında tutabiliyordu.Ama bu devletlerin bağımsızlık istekleri Avusturya’yı zor
duruma soktu 1848 senesinde hürriyet için ayaklanan Macar halkından sonra Alman
milli birliğinin kurulması hareketleri başladı ve Prusya’yı lider seçtiler.Avusturya’nın
sert tepkisi ile karşılaşan Prusya yeterince güçlü olmadığından geri çekilmek
zorunda kaldı.Alman birliği teşebbüsü neticesiz kaldı.İtalya’da da
Piyemonte’nin giriştiği bağımsızlık mücadelesi sonuçsuz kalmıştı,Piyemonte
güçlenmeden Avusturyayı alt edemeyeceğini anlayınca güçlü devletlerle ittifak
yaparak (Kırım savaşında Fransa ve İngiltere’nin yanında yer aldı) Avusturya’ya
savaş açarak onu yenilgiye uğrattı.Bu zafer sonrasında diğer İtalyan devletleri
de Piyemonte’ye katılarak İtalyan milli birliğini kurdular.İtalyan milli
birliğini Alman milli birliği takip etmiştir.Alman birliği Prusya’nın ve onun
başkanı Bismarck’ın eseri olmuştur.İtalya ve Almanya milli birlikleri Avrupa’da
nasyonalizm akımının çok büyük bir etkisiyle olmuştur.Milliyetler meselesi bu
aşamada tamamen çözülmemiş birinci dünya savaşı sonrasında bile bu mesele
tartışılmaya ve sorun olmaya devam etmiştir.Ancak Almanya’nın milli birliğini
kurması onu Avrupa’da 1871’den
itibaren kuvvetli konumuna getirmiş ve
milletlerarası münasebette Almanya etrafında şekillenmeye başlayan bir gelişme
meydana gelmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder