Portekizliler
uzak denizlere yelken açan ilk milletti.Uzak denizlere açılmada,bilinmeyen
coğrafyaları keşfetmedeki başarıları,haritacılık konusunda ilerlemeleri ve
devrin en gelişmiş gemilerine sahip olmalarından kaynaklanıyordu.16.yy’da
sekizer haritalı ilk atlası üretmeyi başarmışlardı.Portekiz Avrupa’nın gemi
üretim merkezi haline gelmişti.Portekiz gemilerinin ilk keşif seyahatleri
Portekiz kıyılarına olmuştur.Bu bölgenin yerlilerinin yaşam şartlarını görerek
üstünlük duygusuna kapılmışlardır ve daha iç bölgelere gitmek istemişlerdi.Bu
sebeple kıyıyı takip ederek ilerlemişlerdir.Portekizliler daha sonra
Hindistan’a yönelmişlerdir.Vasco Da Gama’ya Portekiz kralı tarafından keşiflerde
bulunma ve baharat arama görevi verildi.Portekizlileri harekete geçiren Hint
Okyanus’una varan alternatif bir yol bulmak baharat ticaretini ele geçirmekti.Bu
görevle birlikte dünyanın gidişatı tamamen değişecektir.1498’de Hint sularına
vardıklarında o bölgedeki yerel hükümdarlara rağmen Portakiz kralının
krallığını ilan ettiler.Kalküta bölgesini daha sonra on beş gemi ile bombardımana
tutup oradaki insanları öldürmüşlerdir.Portekizliler yeni baharat yolu üzerinde
karşılaşacakları direnci kırmak için saldırılara devam ettiler.
Osmanlı ve Venedik
arasında yaşanan anlaşmazlık Vasco da Gama’nın Hindistan dönüşüne denk geldi ve
Hindistan’dan getirdiği baharatı büyük bir karla sattı.Böylece Portekizliler
kaşiflerin getirdiği altınlarla zenginleşirken,baharat ticaretini de tekelleri
altına almış ve zenginliklerine zenginlik katmışlardır.Bu zenginliği de askeri
ve donanmaya yatırım olarak kullanmışlardır.Bu sebeple Hint okyanusundaki
ticareti silahla korumuşlardır ve etraftaki küçük krallıklar buna karşı
koyamamışlardır.Bölgede 100 yıldan fazla bir süre hakim oldular ve gemi dolusu
değerli mal taşıdılar.Portekizlilerin asıl istedikleri toprak değil deniz ticaretine
hakim olmaktı.Portekizliler Hindistan’a ulaştıklarında ilk karşılaştıkları
topluluk İslamiyeti seçen yerli halktı ve Portekizliler ve Müslümanları Hint
topraklarında ortadan kaldırmak için uğraştılar.
İspanya Sömürgeciliği : Portekizin denizlerdeki bu yayılması
Avrupalı devletlerin gözünden kaçmadı.İspanya’da Portekiz ile birlikte denize
açıldı.Yeni dünya insiyatifi alan İspanya büyük miktarda gümüşü Çin’e sevk
etmesini sağlayacak bir Asya karakolu kurmayı başardı.İspanya ve Portekiz kendi
aralarında dünyayı paylaştılar ve İspanyollu kaşifler Portekizli kaşiflerden
daha başarılı oldular.İspanyolların bu
keşif hareketlerini,Hıristiyan yapılan halkları tanrının bir lütuf
gördüklerinden fetih sırasında kullandıkları şiddeti meşru görüyorlardı.
Amerika’ya adım
atan Colomb ve grubu gibi bundan sonra da dünyanın bilinmeyen bir coğrafyasına
giden bütün kaşifler sömürgeciliğin değişmez kurallarını ortaya koymuşlardır :
Hıristiyanlaştırmak,baskı ve şiddet.Hıristiyanlaştırsalar bile asilimize etmeye
ve köleleştirmeye devam etmişlerdir. Sömürgeciliği kattıkları ikinci özellik
ise ; sömürgeci grup bir direnişle karşılaştıklarında önce rakipleri ile
pazarlık ederler,sonra içlerinden bir grubu yanlarına çekerler ,işbirlikçiler o
gurubun başına geçirilir ve orada sömürgeci gücün egemenliği sürmeye başlar.
İspanyolların
Amerika’da yerleşme hareketleri Hispainola adasını işgalle başladı.Daha sonra
da Küba ile devam etti.
Cortez : Hernan Cortez komutasındaki İspanyol
denizci grubu Cozumel adasına çıktı ve ve yerli halk hemen teslim oldu.Cortez
Küba’ya geri dönmemek için gemileri yaktı.Cortez işe bölge halkını kontrol altına
almakla başladı.Kontrol altına aldığı grup Tlazcalteclerdi.Tlazcaltecler
Azteklerden baskı görüyorlardı ve iki yerli halk arasındaki bu anlaşmazlık Cortez’in hakimiyetinin artmasına sebep oldu.Aztek
kralı Montezumo Cortez2le anlaşıp vergi vermeyi teklif ettiyse de Cortez buna
inanmadı ve kendisine komplo kurduğuna inandığı için iki saat içinde üç binden
fazla erkeği öldürdü.Aztek kralı Montezumo’yu esir alarak onun yerine Azteklere
hüketmeye başladı.İspanyolların bu hareketiyle çok büyük bir kar elde
etmişlerdi.
Cortez’in ikinci
ve daha kanlı seferi Meksika üzerine olmuştur,kendin su kaynağını sağlayan su
kemerinin suyunu kesti,kent açlığa ve sefalete mahkum edildi. Bu işgal
sırasında 67.000 kişinin Cortez tarafından öldürüldüğü bilinmektedir.Neredeyse
bütün Aztekler açlıktan ya da hastalıktan öldü.Aztekler burada soykırıma
uğramışlardır.İspanyollar teknolojik üstünlüklerinin yanında yerli halktan
kendileriyle işbirliği yapanların yardımlarıyla başarıya ulaşmışlardır.
PİZARRO : Cortez’in Aztekler karşısındaki başarılarına özenen
Pizarro da kahramanlık etmek için onun yolunu benimsedi.Pizarro inanılmaz
zenginliklerin bulunduğunu düşündüğü güney ülkelerine doğru yola çıktı.Bugünkü
Peru bölgesine ulaştı ve burada İnkalarla karşılaştı.Pizarro İnka İmparatorluğu
tahtı için birbirleriyle mücadele eden iki kardeş arasındaki anlaşmazlıktan
yararkandı.Huascar ve Ataulpa adlı bu iki kardeş arasındaki anlaşmazlık
Atahualpa’nın başarısıyla sonuçlandı.Bunun üzerine Pizarro hemen sefer
başlattı,ve Atahulpa’yı esir alarak onu diri diri yaktı.Peru bölgesi Pizarro’nun
eline geçti.Pizarro kendi yönetimine itaat eden kişileri İnkaların başına
geçirdi.
İspanyollar
Meksika’dan başlayarak Şili’ye kadar olan toprakları hakimiyetleri altına
aldılar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder